Deprem hasarlarının başlıca nedenleri nelerdir?

Yaşanan her deprem sonrası, yapılan hasar kontrollerinde yapıların yönetmeliğe uygun inşa edilmediği, eksik malzeme kullanıldığı, yanlış projelendirildiği veya daha fazla alan için sütunlarının kesildiği gibi korkutucu gerçeklerle yüzleşiyoruz. Deprem sonrası yıkılmamış ancak yan yatmış, yarısı yıkılmış veya sadece tek katı yıkılmış binalar görüyoruz. Bu tarz görüntüler görmemize sebep olan birçok faktör bulunmakta. Betonarmeyi oluştururken gerekli olan donatı ve işçiliği sağlamlık açısından büyük önem taşımakta. Yeraltı katmanlarının lokasyonları, ne durumda oldukları, ne tür jeolojik yapılardan oluştukları, katmanların hangi derinlikte olduğu gibi detayların analiz edildiği zemin etüdünün mutlaka yapılması gerekir. Taşıyıcı sistemin doğru seçilmemesi, donatı kalitesi ve çeşidinin önemi de oldukça büyük. Detay çizimin olmamasından ve buna benzer nedenlerden kaynaklı tasarım hatalarının olması, kolon ve kiriş bağlantılarının uygun şekilde olmaması, yumuşak kat yapımı (binanın giriş katında dolgu duvarların olmaması veya bir üst kata oranla daha az olması), kolonların kısa olması ve son olarak en önemli etkenlerden biri; betonun kalitesi. Tüm bu etkenler, yapıların depremden hasarlı olarak çıkmasına neden olmaktadır.

Depreme dayanıklı ev nedir?

Dayanıklı ev denildiğinde akla birden fazla tanım gelmesine rağmen, ülkemiz için bir evin dayanıklılığı ilk önce depreme karşı dirençli olmasından geçmektedir. Özellikle ülkemizin deprem kuşağında yer alması ve depremle çok sık karşı karşıya kalınması depreme dayanıklı evin nasıl olması gerektiği konusunda soru işaretleri oluşturmaktadır. Bir evin depreme dayanıklılığı inşasına bağlıdır. İnşaat sürecinde ve öncesinde yapılanlar, binanın dayanıklılığını tümüyle etkiler. Bu nedenle bir binanın depreme karşı dayanıklı olacak bir şekilde inşa edilmesi için şu kriterlere önem vermek gerekir:

  • İnşaatın yapılacak olduğu yerin doğal koşulları ve zemin özellikleri,
  • Mimarisi
  • Uygun projelendirilmesi (taşıyıcı sistem seçimi),
  • Projenin doğru uygulanması,
  • Projenin tüm aşamalarının denetlenmesi,
  • Yapı malzemelerinin doğru seçilmesi ve kullanılması.

Taşıyıcı sistemi oluşturan yapı malzemeleri betonarme binalar için çelik ve betondur. Bu malzemelerin;

  • Standartlara ve şartnamelere uygunluğu,
  • Projeye uygun seçilmesi,
  • Doğru uygulanması,
  • Kalitesinin etkin denetlenmesi depreme dayanıklı bina inşası için son derece önemlidir.

Bir evin depreme dayanıklılığı ve güvenliği için o yapının gerekli yasal belgelere sahip olması, belediye tarafından onaylanmış bir mimari ve inşaat projesi doğrultusunda yapılmış olması ve Türkiye Bina Deprem Yönetmeliğine uygun koşulları sağlaması hayati önem taşımaktadır. Yönetmeliğe bağlı olarak gerçekleşen denetimlerde, binanın zemininin uygun koşulları sağlayıp, sağlamadığı kesin olarak gözetlenir. Ayrıca bu yönetmelik, deprem bölgesinde yapılacak olan tüm binaların depreme dayanıklı olarak yapılması ve güçlendirilmesi için gerekli kuralları ve minimum koşulları öne sürmektedir.

Bunlara ek olarak, binanın depreme karşı güvenliğinden emin olmak için alanında uzmanlaşmış inşaat ve yapı mühendislerine danışmalı ve onlar tarafından yapılacak taşıyıcı sistem kontrolü ve analizlerine uygun olarak hareket etmeliyiz.

Depreme dayanıklı binanın kuralları:

Deprem hasarlarının nedeni yapıların depreme dayanıklı inşa edilmemeleridir.

Peki depreme dayanıklı betonarme bir yapı inşa etmenin 12 altın kuralı nedir?

  • Taşıyıcı sistem perdeli olarak tasarlanmalı, sadece kolon kiriş çerçeve sistemi yeterli değil,
  • Taşıyıcı sistem simetrik dizayn edilmeli, burulmaya asla izin verilmemeli, her iki eksendeki rijitlikler dengeli olmalı (perdeler ve kolonlar hep aynı doğrultuda değil, birbirine dik olacak şekilde farklı doğrultularda olmalı),
  • Katlarda ya da cephelerde lokal ağırlık birikimlerine izin verilmemeli,
  • Ağır cephe panelleri kullanılmamalı,
  • Tasarımda güçlü kolon prensibi tercih edilmeli, herhangi bir deprem yönü için düğüm noktalarındaki toplam kolon taşıma gücü toplam kiriş taşıma gücünden en az %20 daha fazla olmalı,
  • Kısa kolon oluşumuna (yığma duvar eksikliği ya da pencere açılması gibi nedenlerle) izin verilmemeli,
  • Zemin katlardaki yığma bölme duvarlar kaldırılarak “yumuşak kat” oluşumuna izin verilmemeli,
  • Deprem esnasında binaların çarpışmasına izin verilmemeli,
  • Kolonların kesilmesine kesinlikle izin verilmemeli,
  • Zemin sıvılaşması ve büyütmesine karşı gerekli durumlarda önlem alınmalı,
  • Etriye sıklaştırılmasına (kolonların alt ve üst başları ve kirişlerin her iki ucunda) çok dikkat edilmeli,
  • Deprem izolatörleri gerekli durumlarda kullanılmalı.

Kaynak: depreme karşı 12 altın kural, Prof.Dr. Semih S. Tezcan – Boğaziçi Üniversitesi, Doç.Dr. Kubilay Kaptan – Aydın Üniversitesi)